Türk lirası düzenleme zorunluluğu kapsamında olan ve olmayan sözleşmeler yeniden belirlenmiştir.
Sayı: 2018/95
Konu: Türk lirası düzenleme zorunluluğu kapsamında olan ve olmayan sözleşmeler yeniden belirlenmiştir.
Bilindiği üzere 13 Eylül 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile “Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar”da bazı değişiklik yapılarak, Türkiye’de yerleşik kişilerin, kendi aralarındaki sözleşmeleri Türk lirası olarak düzenlemelerine yönelik zorunluluk getirilmişti.
Ardından 6 Ekim 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2018-32/51 sayılı Tebliğ (Eski Tebliğ) ile Hazine ve Maliye Bakanlığı döviz ya da dövize endeksli olarak düzenlenebilecek ya da düzenlenemeyecek olan sözleşmeleri belirlemişti.
Bu kez 16 Kasım 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2018-32/52 sayılı Tebliğ (Yeni Tebliğ) ile döviz ya da dövize endeksli olarak düzenlenebilecek ya da düzenlenemeyecek olan sözleşmeler yeniden belirlenmiştir. Söz konusu Tebliğ ile yapılan değişiklikler özetle aşağıdaki gibidir.
1) Bazı gayrimenkul satış ve kiralama sözleşmeleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılabilecektir.
Bilindiği üzere, Eski Tebliğ’de Türkiye’de yerleşik kişilerce yapılan gayrimenkul satış ve kiralama sözleşmelerine herhangi bir istisna getirilmemişti.
Bu Tebliğ ile yapılan değişiklik uyarınca; aşağıdaki gayrimenkul kiralama ve satış işlemlerine ilişkin sözleşme bedellerinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün hale getirilmiştir:
a) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin alıcı veya kiracı olarak taraf oldukları gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama sözleşmeleri,
b) Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin veya ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin alıcı veya kiracı olarak taraf oldukları gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama sözleşmeleri,
c) Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli konaklama tesislerinin işletilmesi amacıyla kiralanmasıyla ilgili gayrimenkul kiralama sözleşmeleri,
d) Gümrüksüz satış mağazalarının kiralanmasına ilişkin gayrimenkul kiralama sözleşmeleri.
Diğer taraftan, Eski Tebliğ’de, Türkiye’de yerleşik kişiler; kendi aralarında akdedecekleri; konusu serbest bölgeler dahil yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul satış ve kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramayacakları belirtilmişti.
Yeni Tebliğ ile yapılan değişiklik uyarınca, serbest bölgeler, döviz cinsinden veya dövize endeksli gayrimenkul satış ve kiralama konusundaki kısıtlama kapsamından çıkarılmıştır. Başka bir ifadeyle, konusu, serbest bölgelerde yer alan gayrimenkuller olan gayrimenkul satış ve kiralama sözleşmelerinin TL düzenlenme zorunluluğunun kaldırılmıştır.
2) İş sözleşmeleri (Gemi adamlarının taraf olduğu iş sözleşmeleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılabilecektir.)
Eski Tebliğ’de Türkiye’de yerleşik kişilerin, yurt dışında ifa edilecekler dışında kalan, kendi aralarında akdedecekleri iş sözleşmelerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak düzenlenemeyeceğine ilişkin hüküm bulunmaktaydı.
Yeni Tebliğ ile yurt dışında ifa edileceklerin yanında gemi adamlarının taraf olduğu iş sözleşmeleri de TL düzenlenme zorunluluğu kapsamı dışına çıkarılmıştır.
3) Döviz cinsinden maliyet içeren eser sözleşmeleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılabilecektir.
Eski Tebliğ’de, Türkiye’de yerleşik kişiler; kendi aralarında akdedecekleri, 4490 sayılı Kanun ile 491 sayılı Kanunda tanımlanan gemilerin inşası, tamiri ve bakımı dışında kalan eser sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramayacakları belirtilmişti.
Yeni Tebliğ ile yapılan değişiklik uyarınca, Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; döviz cinsinden maliyet içeren eser sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılabilecektir.
4) Bazı hizmet sözleşmelerinin istisna kapsamı genişletilmiştir.
Eski Tebliğ’de, Türkiye’de yerleşik kişilerin, kendi aralarında akdedecekleri, Türkiye’de başlayıp yurtdışında sonlanan ve yurtdışında başlayıp Türkiye’de sonlanan elektronik haberleşme ile ilgili hizmet sözleşmelerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılabileceği belirtilmekteydi.
Bu Tebliğ ile yapılan değişiklik uyarınca, Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri;
- Türkiye’de başlayıp yurtdışında sonlanan,
- Yurtdışında başlayıp Türkiye’de sonlanan veya
- Yurt dışında başlayıp yurtdışında sonlanan
tüm hizmet sözleşmeleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak yapılabilecektir.
5) Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketler ile iş ve hizmet sözleşmeleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılabilecektir.
Eski Tebliğ’de, dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmelerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak yapılabileceğine ilişkin düzenleme yer almaktaydı.
Yeni Tebliğ’le bu düzenlemeye dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketler de dahil edilmiştir. Ayrıca düzenleme kapsamındaki serbest bölgedeki şirketlerin taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmeleri ibaresi, serbest bölgelerdeki şirketlerin işveren veya hizmet alan olarak taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmeleri şeklinde değiştirilmiştir.
6) Türkiye’de yerleşik sayılan bazı kişiler, sözleşmenin yurt dışında ifa edilmesi durumunda, Türkiye’de yerleşik sayılmayacaklardır.
Eski Tebliğ’de, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar kapsamında Türkiye’de yerleşik sayılmadığı halde, Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışındaki; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, işlettiği veya yönettiği fonlar, yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketler ile doğrudan ya da dolaylı olarak sahipliklerinde bulunan şirketler 32 Sayılı Kararın 4 üncü maddesinin (g) bendi uygulaması kapsamında Türkiye’de yerleşik olarak değerlendirileceği belirtilmekteydi.
Yeni Tebliğ ile yapılan değişiklik uyarınca, Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışındaki; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, işlettiği veya yönettiği fonlar, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketler ile doğrudan ya da dolaylı olarak sahipliklerinde bulunan şirketler, söz konusu sözleşmenin yurt dışında ifa edilmesi durumunda Türkiye’de yerleşik sayılmayacaklardır.
7) İş makinalarının satış ve kiralamaları döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılabilecektir.
Eski Tebliğ’de, Türkiye’de yerleşik kişilerin; kendi aralarında akdedecekleri, iş makineleri dâhil taşıt satış ve kiralama sözleşmelerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayacağı belirtilmekteydi.
Yeni Tebliğ ile birlikte, iş makinalarının satış ve kiralama sözleşmeleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılabilecektir.
8) Donanım ve yazılımlara ilişkin lisans ve hizmet sözleşmelerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak yapılabilmesi için yurt dışında üretilmesi şartı getirilmiştir.
Eski Tebliğ’de Türkiye’de yerleşik kişilerin; kendi aralarında akdedecekleri, bilişim teknolojileri kapsamında yurt dışında üretilen yazılımlara ilişkin satış sözleşmeleri ile donanım ve yazılımlara ilişkin lisans ve hizmet sözleşmelerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak düzenlenebileceği belirtilmekteydi.
Yeni Tebliğ’le “donanım ve yazılımlara ilişkin lisans ve hizmet sözleşmelerinin” ibaresinin başına da “yurt dışında üretilen” ibaresi eklenmiştir.
9) Taşımacılık faaliyetlerine ilişkin hizmet sözleşmelerinde akaryakıt fiyatlarına endeksleme yapılması mümkün hale getirilmiştir.
Eski Tebliğ’de, uluslararası piyasalarda fiyatı döviz cinsinden belirlenen kıymetli madenlere ve/veya emtiaya endekslenen ve/veya dolaylı olarak dövize endekslenen sözleşmelerin, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın 4 üncü maddesinin (g) bendi uygulaması kapsamında dövize endeksli sözleşme olarak değerlendirileceği belirtilmişti.
Bu Tebliğ ile yapılan değişiklik uyarınca, taşımacılık faaliyetlerine ilişkin hizmet sözleşmelerinde akaryakıt fiyatlarına endeksleme yapılmasının mümkün olduğu belirtilmiştir.
10) 13 Eylül 2018 tarihinden önce akdedilmiş yolcu taşıma amaçlı ticari taşıt satış sözleşmeleri ile menkul ve gayrimenkullere ilişkin finansal kiralama sözleşmeleri istisna kapsamına alınmıştır.
Eski Tebliğ’de, 13 Eylül 2018 tarihinden önce akdedilmiş bulunan iş makineleri dâhil, taşıt kiralama sözleşmelerine TL’ye geçiş hususunda istisna tanınmıştı.
Bu Tebliğ ile yapılan değişiklik uyarınca, 13 Eylül 2018 tarihinden önce akdedilmiş bulunan taşıt kiralama ve yolcu taşıma amaçlı ticari taşıt satış sözleşmeleri ile menkul ve gayrimenkullere ilişkin finansal kiralama sözleşmeleri de istisna kapsamına dâhil edilmiştir.
11) 13 Eylül 2018 tarihinden önce düzenlenmiş olan kıymetli evraklardaki bedellerin Türk lirasına çevrilme zorunluluğunun bulunmadığı belirtilmiştir.
Eski Tebliğ’de, sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayan sözleşmeler kapsamında düzenlenecek kıymetli evraklarda yer alan bedellerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesinin mümkün olmadığı hükmü yer alıyordu.
Yeni Tebliğ’le bu düzenlemeye; 13 Eylül 2018 tarihinden önce düzenlenmiş ve dolaşıma girmiş bulunan bu kapsamdaki kıymetli evrakların 32 sayılı Karar’ın geçici 8. madde hükmünden istisna olduğu eklenmiştir. Yani yukarıdaki kapsamda 13 Eylül 2018 tarihinden önce düzenlenmiş olan kıymetli evraklardaki bedellerin Türk lirasına çevrilme zorunluluğu bulunmamaktadır.
12) 13 Eylül 2018 tarihinden önce düzenlenmiş olan menkul ve gayrimenkullere ilişkin finansal kiralama sözleşmelerindeki bedellerin Türk lirasına çevrilme zorunluluğu bulunmadığı belirtilmiştir.
Yeni Tebliğ’de; “32 sayılı Karar’ın geçici 8. maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan, menkul ve gayrimenkullere ilişkin finansal kiralama sözleşmeleri anılan geçici madde hükmünden istisnadır.” şeklinde bir hükme yer verilmiştir. Buna göre 13 Eylül 2018 tarihinden önce düzenlenmiş olan menkul ve gayrimenkullere ilişkin finansal kiralama sözleşmelerindeki bedellerin Türk lirasına çevrilme zorunluluğu bulunmamaktadır.
13) Kira sözleşmeleri kapsamında verilen depozitolar ve sözleşmelerin ifası kapsamında dolaşıma girmiş kıymetli evraklar için TL’ye dönüşüm zorunluluğu bulunmamaktadır.
Eski Tebliğ’de; Tebliğ kapsamında sözleşmelerin TL’ye çevrilmesi hükümlerinin, tahsili yapılmış veya gecikmiş alacaklar için uygulanmayacağı belirtilmişti.
Bu Tebliğ ile yapılan değişiklik uyarınca, ilgili bölüm kapsamı genişletilerek, gayrimenkul kira sözleşmeleri kapsamında verilen depozitolar ve sözleşmelerin ifası kapsamında dolaşıma girmiş kıymetli evraklar için de bu fıkra hükmünün uygulanmayacağı belirtilmiştir.
14) Kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu ihale ve sözleşmelere yönelik istisnanın kapsamı genişletilmiştir.
Eski Tebliğ’de kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu döviz cinsinden veya dövize endeksli ihaleler, sözleşmeler ve milletlerarası antlaşmaların ifası kapsamında olmak kaydıyla; yüklenicilerin üçüncü taraflarla akdedeceği gayrimenkul satış, gayrimenkul kiralama ve iş sözleşmeleri dışında kalan sözleşmelerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak yapılabileceğine ilişkin düzenleme yer alıyordu.
Bu düzenlemede sadece yüklenicilerin üçüncü taraflarla yapacakları sözleşmelerin döviz veya endeksli olarak düzenlenebileceği belirtilmişken yeni Tebliğ’le kapsam genişletilerek yükleniciler veya görevli şirketlerin ve bunların sözleşme imzaladığı tarafların üçüncü taraflarla akdedeceği sözleşmelerin de dövizli veya dövize endeksli olarak düzenlenebilmesine imkân sağlanmıştır.
15) Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca yapılan borçlanmalara yönelik istisnanın kapsamı genişletilmiştir.
Eski Tebliğ’de; Hazine ve Maliye Bakanlığının 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirdiği işlemlerle ilgili olarak bankaların taraf olduğu sözleşmelerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak yapılabileceğine ilişkin düzenleme yer alıyordu.
Bu hüküm aşağıdaki şekilde değiştirilerek uygulamanın kapsamı genişletilmiştir:
“4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirilen işlemlere ilişkin olarak yapılan sözleşmelerde sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür. Bu işlemlerle ilgili olarak bankaların taraf olduğu sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.”
16)Sözleşmelerini Türk lirasına çevirme zorunluluğu bulunmayan mükelleflerin durumu
Eski Tebliğ’de istisna tanınan tarafların mutabakatıyla yeni yapılacak sözleşmelerin Türk parası cinsinden yapılmasını veya mevcut döviz cinsinden veya dövize endeksli sözleşmelerde yer alan bedellerin geçici 8. madde uyarınca Türk parası olarak yeniden kararlaştırılmasını talep etmesi durumunda sözleşmelerde yer alan bedellerin Türk parası cinsinden kararlaştırılacağına ilişkin düzenleme bulunmaktaydı. Yeni Tebliğ ile birlikte söz konusu hüküm kaldırılmıştır.
Fazlı ÇİLİNGİR
YMM, Bağımsız Denetçi