KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmıştır.
Sayı:2018/88
Konu: KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmıştır.
10 Ekim 2018 tarihli ve 30561 sayılı Resmi Gazete’de “Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 21)” yayımlandı.
Söz konusu Tebliğ ile yapılan değişikler özetle aşağıdaki gibidir.
1) KDV Tevkifatının yapılmaması veya eksik yapılması durumunda alıcının sorumluluğu
Bu Tebliğ ile Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin, alıcıların beyanına ilişkin (I/C-2.1.3.4.3.1.) bölümünün yedinci ve sekizinci paragraflarında aşağıdaki tabloda gösterilen değişiklikler yapılmıştır.
Buna göre, sorumlu sıfatıyla beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen KDV tutarının, satıcı tarafından beyan edilmesi, sorumlu adına yapılacak tarhiyatta vergi aslının aranmaması için tek başına yeterli olmayacak, söz konusu verginin satıcı tarafından Hazineye ödenmiş olması da gerekecektir.
Diğer taraftan, söz konusu vergi satıcı tarafından beyan edilmiş olmakla birlikte, tahakkuk eden verginin ödenmemesi veya ödenecek KDV çıkmaması nedenleriyle Hazineye ödenmeyen vergi ile buna bağlı ceza, faiz ve zamlar alıcıdan aranacaktır.
2) İndirimli orana tabi işlemlere ilişkin iade uygulamasında ay içi hesaplaması
Aynı Tebliğin, indirimli orana tabi işlemlerde iade tutarlarının hesaplanmasına ilişkin (III/B-3.1.1.) bölümünün sekizinci paragrafı ile (III/B-3.1.2.) bölümünün beşinci paragrafında yer alan “ay içi hesaplamalarda” ibaresi “ay içi hesaplamalarda doğrudan yüklenimler” şeklinde değiştirilmiştir.
Bilindiği üzere, indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade tutarının hesaplanmasında;
- Önce işlemin bünyesine doğrudan giren harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV dikkate alınmakta,
- Daha sonra ilgili dönem genel imal ve genel idare giderleri için yüklenilen KDV’den pay verilmekte,
- Bu şekilde hesaplanan tutarın, azami iade edilebilir KDV tutarını aşmaması halinde, bu tutar ile azami iade edilebilir KDV tutarı arasındaki farka isabet eden tutar kadar ATİK’ler dolayısıyla yüklenilen KDV’den iade hesabına pay verilebilmektedir.
Diğer taraftan, KDV Uygulama Genel Tebliğinde, indirimli orana tabi teslim veya hizmetle ilgili olarak yüklenilen vergi ile söz konusu işlemler üzerinden hesaplanan vergi arasındaki farkın, (% 1) oranına tabi işlemler için işlem bedelinin (% 17)’sini, (% 8)’e tabi işlemler için ise işlem bedelinin (% 10)’unu aşan kısmı, iade hesabına dahil edilemeyeceği, azami iade tutarının belirlenmesinde iade talebinde bulunulan döneme kadar yapılan toplam işlem bedelinin dikkate alınmakta olduğu ve ay içi hesaplamalarda azami iade edilebilir tutarın aşılmasının bu durumu değiştirmeyeceği açıklanmıştı.
Bu Tebliğ ile yukarıda yer alan “ay içi hesaplamalarda” ibaresi “ay içi hesaplamalarda doğrudan yüklenimler nedeniyle” şeklinde değiştirilmiştir.
Böylelikle, ay içi hesaplamalarda, limit aşım imkânı “doğrudan yüklenimler” ile sınırlandırılmış olmaktadır.
Buna göre, genel imal ve genel idare giderleri veya ATİK’ler dolayısıyla yüklenilen KDV’den iade hesabına pay verilmiş olması durumunda, %1 oranına tabi işlemler için işlem bedelinin %17’sini, %8 oranına tabi işlemler için ise işlem bedelinin %10’unu aşan kısım, ay içi hesaplamalarda iade hesabına dahil edilemeyecektir. Doğrudan yüklenimlerde ise %18 ‘lik sınırın aşılması mümkündür.
Buna ilaveten, benzer bir düzeleme de izleyen yıl içerisinde talep edilen nakden/mahsuben iade tutarlarının hesaplanmasına ilişkin yapılmıştır. Buna göre, yıllık iadelerde azami iade tutarının belirlenmesinde, iade talebinde bulunulan yıldaki toplam işlem bedeli esas alınacak olup, ay içi hesaplamalarda doğrudan yüklenimler nedeniyle azami iade edilebilir tutarın aşılması bu durumu değiştirmeyecektir.
3) Üniversitelere yapılacak bina bağışlarında inşaat ruhsatı alınamaması halinde üniversitenin uygun görüşünün alınmasının yeterli olması
Aynı Tebliğin istisnaların uygulanmasına ilişkin (II/B-15.2.1.) bölümünün ikinci paragrafının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Üniversitelere yapılacak bağışlarda, uygulama imar planı, parselasyon planı veya vaziyet planı olmaması gibi nedenlerle inşaat ruhsatı alınamaması halinde, istisna kapsamında alınacak mal ve hizmet listesinin onayında ruhsat yerine üniversitenin inşaatla ilgili sorumlu biriminin uygun görüşü aranır.”
Yapılan düzenlemeyle, üniversitelere yapılacak bina bağışlarında; inşaat ruhsatı alınamaması halinde, istisna kapsamında alınacak mal ve hizmet listesinin onayında, ruhsat yerine üniversitenin inşaatla ilgili sorumlu biriminin uygun görüşü alınabilecektir.
Fazlı ÇİLİNGİR
YMM, Bağımsız Denetçi